Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    braunrot
    {adj}
    		 kahverengi kırmızı
    {adj}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    blutrot
    {adj}
    		 kan kırmızı
    {adj}
    braunhaarig
    {adj}
    		 kahverengi saçlı
    {adj}
    knallrot
    {adj}
    		 kıp kırmızı
    {adj}
    braun
    {adj}
    		 kahverengi
    {adj}
    die Braune
    {noun} {f}
    		 kahverengi
    {noun}
    rot
    {adj}
    		 kırmızı
    {adj}
    braungrau
    {adj}
    		 gri kahverengi
    {adj}
    der Laterit
    {noun} {m}
    min.
    		 kırmızı kil
    {noun}
    tiefbraun
    {adj}
    		 koyu kahverengi
    {adj}
    dunkelbraun
    {adj}
    		 koyu kahverengi
    {adj}
    das Radieschen
    {noun} {n}
    bot.
    		 kırmızı turp
    {noun}
    zinnoberrot
    {adj}
    		 kırmızı civa
    {adj}
    schwarzbraun
    {adj}
    		 siyah kahverengi
    {adj}
    das rotbraun
    {noun} {n}
    		 kızıl kahverengi
    {noun}
    die Braunalge
    {noun} {f}
    bot.
    		 kahverengi su yosunu
    {noun}
    die Rotweine
    {noun} {pl}
    		 kırmızı şarap
    {noun} {pl}
    der Rotwein
    {noun} {m}
    cook.
    		 kırmızı şarap
    {noun}
    rothaarig
    {adj}
    		 kırmızı saçlı
    {adj}
    der Rotkohl
    {noun} {m}
    		 kırmızı lahana
    {noun}