Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das Niedrigwasser
    {noun} {n}
    düşük su
    {noun}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    niedrig
    {adj}
    düşük
    {adj}
    der Tiefststand
    {noun} {m}
    düşük durum
    {noun}
    niederohmig
    {adj}
    elec.
    düşük ohm
    {adj}
    das Untergewicht
    {noun} {n}
    düşük kilo
    {noun}
    schadstoffarm
    {adj}
    düşük emisyon
    {adj}
    der Tiefschlag
    {noun} {m}
    düşük darbe
    {noun}
    der Tiefpunkt
    {noun} {m}
    düşük nokta
    {noun}
    die Minderleistung
    {noun} {f}
    mach.
    düşük verim
    {noun}
    die Fehlgeburt
    {noun} {f}
    med.
    düşük yapmak
    unterschlächtig
    {adj}
    düşük güçlü
    {adj}
    einkommensschwach
    {adj}
    düşük gelirli
    {adj}
    niederschwellig
    {adj}
    düşük eşikli
    {adj}
    minderwertig
    {adj}
    düşük değerde
    {adj}
    die Unterproduktion
    {noun} {f}
    düşük üretim
    {noun}
    niedrigprozentig
    {adj}
    düşük yüzdeli
    {adj}
    kalorienarm
    {adj}
    düşük kalorili
    {adj}
    das Niedrigenergiehaus
    {noun} {n}
    constr.
    düşük enerjili ev
    {noun}
    kostengünstig
    {adj}
    maliyeti düşük
    {adj}
    fettarm
    {adj}
    yağ oranı düşük
    {adj}