Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    hinaus
    {adv}
    dısarı
    {adv}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    das hinausgehen
    {noun} {n}
    dışarı çıkma
    {noun}
    hinausjagen
    {vb} {vt}
    dışarı kovmak
    {vb} {vt}
    hinauswerfen
    {vb} {vt}
    dışarı atmak
    {vb}
    hinauswerfen
    {vb} {vt}
    kapı dışarı etmek
    {vb}
    hinauslaufen
    {vb} {vi}
    dışarı koşmak
    {vb}
    hinausziehen
    {vb} {vt}
    dışarı çıkmak
    {vb}
    hinaustreten
    {vb} {vi}
    dışarı çıkmak
    {vb}
    hinauslehnen
    {vb} {vi}
    dışarı sarkmak
    {vb}
    hinauskommen
    {vb} {vi}
    dışarı çıkmak
    {vb} {vi}
    hinausführen
    {vb} {vt}
    dışarı çıkarmak
    {vb}
    hinaushängen
    {vb} {vt}
    dışarı sarkmak
    {vb}
    hinauszögern
    {vb} {vt}
    ertelemek
    {vb} {vt}
    hinauskönnen
    {vb} {vi}
    dışarı çıkabilmek
    {vb} {vi}
    hinausfliegen
    {adj}
    kovulmak
    {adj}
    hinausschieben
    {vb}
    ertelemek
    {vb} {acc}
    hinausbegleiten
    {vb} {vt}
    dışarı çıkarmak
    {vb} {vt}
    hinausbefördern
    {vb} {vt}
    dışarı çıkarmak
    {vb} {vt}