Direkte Treffer

    Deutsch Türkisch
    ergreifend
    {adv}
    acıklı
    {adv}
    kläglich
    {adv}
    acıklı
    {adv}
    rührend
    {adj}
    acıklı
    {adj}
    schmerzhaft
    {adj}
    acıklı
    {adj}
    tragisch
    {adj}
    acıklı
    {adj}
    traurig
    {adj}
    acıklı
    {adj}
    trübselig
    {adj}
    acıklı
    {adj}

    Indirekte Treffer

    Deutsch Türkisch
    der Abstand
    {noun} {m}
    açıklık
    {noun}
    die Deutlichkeit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Helligkeit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Klarheit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Öffentlichkeit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Öffnung
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Präzision
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    der Spalt
    {noun} {m}
    açıklık
    {noun}
    die Spalte
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    der Zwischenraum
    {noun} {m}
    açıklık
    {noun}
    die Aufgeschlossenheit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Abgeklärtheit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Offensichtlichkeit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Offenkundigkeit
    {noun} {f}
    açıklık
    {noun}
    die Traurigkeit
    {noun} {f}
    acıklılık
    {noun}
    die Klarstellung
    {noun} {f}
    açıklık getirme
    {noun}
    ungeklärt
    {adj}
    açıklığa kavuşturulmamış
    {adj}